kürtçemp3 kürtçe
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» Corel'de İç İçe Geçmiş Halkalar
çalınan göz yaşları.... EmptyPtsi Haz. 16, 2008 9:29 am tarafından hacettepe

» Corel'de İnternetten Ücretsiz Hazır Clipart'lar
çalınan göz yaşları.... EmptyPtsi Haz. 16, 2008 9:23 am tarafından hacettepe

» çalınan göz yaşları....
çalınan göz yaşları.... EmptyPerş. Haz. 12, 2008 7:40 pm tarafından ibrahim63

» çatlak bir testi...
çalınan göz yaşları.... EmptyPerş. Haz. 12, 2008 7:38 pm tarafından ibrahim63

» ipin hesabı....
çalınan göz yaşları.... EmptyPerş. Haz. 12, 2008 7:37 pm tarafından ibrahim63

» affın erdemi....
çalınan göz yaşları.... EmptyPerş. Haz. 12, 2008 7:36 pm tarafından ibrahim63

» Photoshop Programlari / Paint Shop Pro V11.20
çalınan göz yaşları.... EmptyPerş. Haz. 12, 2008 6:53 pm tarafından hacettepe

» Photoshop Programlari / slayt programı
çalınan göz yaşları.... EmptyPerş. Haz. 12, 2008 6:52 pm tarafından hacettepe

» face on body bu programı kaçırmayın
çalınan göz yaşları.... EmptyPerş. Haz. 12, 2008 6:50 pm tarafından hacettepe

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

çalınan göz yaşları....

Aşağa gitmek

çalınan göz yaşları.... Empty çalınan göz yaşları....

Mesaj  ibrahim63 Perş. Haz. 12, 2008 7:40 pm

İçerden yine onu çağırıyordu babası. Çekinerek oturma odasına doğru ilerlerken içini o aynı korku bürümüştü. Yine dövecekti onu babası, ama o kötü bir şey yapmamıştı. Bütün gün odasında babasından saklanıyordu.

Kafasını oturma odasının kapısından içeri uzatıp, önce bir etrafı gözetledi. Babası koltuğa kurulmuş, elinde o Allah’ın belası tas vardı."Gelsene ulan buraya!" diye haykırdı babası onu kapıda görünce. Biliyordu, babası onu yine dövecek ve onu ağlatmaya çalışacaktı. Bir türlü anlamıyordu babasının gözyaşları ile ne yapacağını. Yanına gelmediğini gören babası biran yeninde fırlayıp, kulağından kapıp onu koltuğun oraya doğru sürüklemeye başladı.

"Eşşek sıpası, ben gel dediğimde geleceksin!"

Çocuğun gözleri dolu dolu olmuştu.

"Hergele, bir boka yaramıyorsun, bu evde ancak yük oluyorsun" diye bağırmaya başladı babası ve ardından suratının ortasına bir şamar indiriverdi. Çocuk artık gözyaşlarını tutamadı ve hüngür hüngür ağlamaya başladı. Babası hemen tası kapıp çenesinin altına tutmaya başladı.

"Tasın içine ağla ulan, boşa gitmesin gözyaşların" diye seslendi. Baktı çocuğun ağlaması kesildi, bir iki tekme ve birde kafasına bir yumruk geçirdi.

"Ağlasana len!" Çocuğun gözlerinden gözyaşları hemen boşalmaya başladı. Yanaklarından aşağıya akan gözyaşları tası doldurmaya başlamıştı.

"Tamam tamam, bu kadarı yeter. Hadi şimdi çek git de beni yalnız bırak."

Çocuk odasına koşarak kaçtı ve kendisini yatağın üstüne fırlatıp ağlamaya devam etti.

"Bak hanım! İnşallah senin arkadaş haklıdır. Birisinin gözyaşlarını içersen zengin olacaksın dedi, ama bir aydır hergün bu hergelenin gözyaşlarını içiyorum, elime para filan geçmedi," diye sızlandı adam, elindeki tası bir güzel içtikten sonra.

"Aaahh! Olur mu Bey? Kadın iki vakte kadar demişti, daha bol bol içmen gerek. Zaten bizim çocuğun bir işe yaradığı yok, bari zırlaması işe yarasın."

Bir ay daha hergün dövülerek ve ağlayarak geçirdi günlerini bizim çocuk, ama ne para geliyordu eve ne de huzur. Hergün babası onu dövüyor, söyleniyor sonra da toplamış olduğu gözyaşlarını içiyordu. Artık yavaş yavaş alışmaya ve aldırmamaya bu günlük olaydan. Gün geçtikçe daha az ağlıyordu ve odasına dönünce kendisini yatağa atacağına yarıda kalmış oyunlarına dönüyordu. "Ulan hergele! Gel bakalım buraya" diye yine çağırdı onu babası. Bu sefer içinde ne bir korku ne de bir düşünce vardı. Sallanarak gitti babasının yanına ve boş gözlerle gözlerinin içine bakarak durdu. Babası başladı bir sürü laf söylemeye. Çocuk hiç kıpırdamadan, ağlamadan durdu babasının karşısında. Ağlamadığını gören babası başladı tekme tokat girmeye çocuğa, ama nafile, çocuk ağlamıyordu. Daha da sinirlenen babası başladı onu bir güzel dövmeye, yüzünden kanlar akıyor ama bir damla gözyaşı yoktu. Artık ağlamasından ümidi kesen babası bütün sinirini onu döverek almaya koyuldu. Her zaman oturup onları seyreden annesi bile kalkıp ona vuruyordu.

"Senin yüzünden zengin olamayacağız. Ağlasana be ağla!" diye haykırıyordu. En sonunda çocuk yediği dayaktan hareketsiz bir şekilde,her yanı kan içinde yere yığılıp kaldı. Kendisine geldiği zaman halasının evinde buldu kendisini. Halası gözleri yaşlı bir şekilde yaşlı bir şekilde ona bakıyor ve yaralarını tedavi etmeye çalışıyordu. Çocuk kıpırdayacak bir halde değildi ama hiç umursamıyordu.

Babası onun eve gelmesini istemiyordu artık. O da halasında kalmaktan çok memnundu. Günleri çok rahat geçiyor ve keyfi yerindeydi. Bir gün, halası eve geldiğinde onu çok telaşlı gördü. Sanki kötü bir şeyler olacakmış gibi gelmişti ona. Az sonra telefon çaldı, ama o konuşulanları duyamıyordu.

Bir baktı ki halası telefonu kapatınca ağlamaya başladı. Birden içini müthiş bir korku sardı, hemen koşup ön kapıyı iyice kilitledi. Bunu gören halası gözlerinde yaşlarla yanına koştu,

"Ne oldu yavrum? Neden kapıyı kilitledin?" diye korkuyla sordu.

"Ağlama Halacığım, yoksa babam gelir senin de gözyaşlarını çalar."
ibrahim63
ibrahim63
moderatör
moderatör

Mesaj Sayısı : 130
Kayıt tarihi : 16/05/08
Nerden : t.c

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz