Arama
En son konular
evlilikle ilgili bazı ayetler....
1 sayfadaki 1 sayfası
evlilikle ilgili bazı ayetler....
Eşler arasında denklik meselesinin şeriatta aslı yoktur. Bu konuda,
uydurulmuş hadislerden başka herhangi bir delil yoktur. Zira bu düşünce
Kur' an-ı Kerim' e ve sahih hadislere ters düşmektedir. Müslüman her
kadın, herhangi bir Müslüman erkeğe denk olduğu gibi, her Müslüman
erkek de herhangi Müslüman bir kadına denktir. Mal ve nesebteki
farklılıkların herhangi bir değeri yoktur. Bir çöpçünün oğlu, emirü' l
mü’mininin kızına denk olduğu gibi, berberin kızı da emirü' l mü’mininin
oğluna denktir. Böylece Müslümanlar, birbirine denktirler. Cenabı Allah
şöyle buyurmaktadır:
"Allah katında en keremli olanınız Allah' dan en fazla korkanınızdır."
Nebi (s.a.v.) halasının kızı ve aynı zamanda da Kureyş' in ileri
gelenlerinden olan Zeyneb binti Cahşı azadlı kölesi Zeyd b. Harise ile
evlendirmiştir. Abdullah b. Büreyde, babasından rivayet ettiğine göre:
"Genç bir kız Rasulullah (s.a.v.)' e geldi ve şöyle dedi: Ya Rasulullah!
Babam, kendi itibarını yükseltmek için, beni kardeşinin oğlu ile
evlendirdi. Bunun üzerine Allah Rasülü evlenme işini kıza bıraktı.
Ardından kız şöyle dedi: Ben, babamın teklifini yerine getirdim. Fakat
ben, (bu meselede) babaların kızlarını (zorlama) hakları olmadıklarını
kadınlara öğretmek istedim." Bu hadis, kızının rızası olmadan babasının
onu evlendirdiğini göstermektedir. Fakat kızın bu evliliğe rızası
yoktur. Ancak kızın bu hoşnutsuzluğu evlendiği kimseyi kendisine denk
görmemesinden kaynaklanmamaktaydı. Ebu Hatem El-Müzenni' den rivayet
edildiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Size, ahlak ve dininden hoşlandığınız biri gelirse onu evlendiriniz.
Eğer evlendirmezseniz yeryüzünde fitne ve büyük bir fesad olur. Dediler
ki: Ey Allah' ın Rasulü, onun herhangi bir kusuru olsa da mı? denilince;
Dini ve ahlakı sizi memnun eden birisi gelirse (kız isterse) onu
nikahlayınız, sözünü üç kere tekrarladı." Tirmizi bu hadisi Ebu
Hureyre' den şu lafızla rivayet etmektedir:
"Dini ve ahlakı sizi memnun eden birisi kız istemek üzere size gelirse
onu evlendirin. Böyle yapmazsanız yeryüzünde fitne ve büyük bir fesat
olur." Aynı hadis bir başka yoldan da rivayet edilmiştir. Ebu
Hureyre' den rivayet edildiğine göre;
"Ebu Hind Rasulullah (s.a.v.)' in bıngıldak kısmından kan almıştı. Nebi
(s.a.v.): Ey Beni Beyada, Ebu Hind' i evlendirin ve onunla evlenin,
buyurdu." Hanzala b. Ebu Süfyan el-Cumeyhi annesinden şunu rivayet
eder: Dedi ki: "Ben, Abdurrahman b. Avf' ın kız kardeşinin Bilal' e
nikâhlı olduğunu gördüm."
İşte bütün bu deliller, eşler arasında denkliğin muteber ve değerli bir
şey olmadığına açıkça delalet ederler. Herhangi bir kadın, herhangi bir
erkeğin kocalığına razı olursa onunla, kendi rızasıyla evlenir. Aynı
şekilde, herhangi bir erkek de bir kadını eş olarak seçer ve onun
rızasıyla onunla evlenebilir, aralarında denkliğin bulunup
bulunmamasına bakılmaz. Ancak İbni Ömer' in Nebi (s.a.v.)' den rivayet
ettiği iddia edilen şu hadise gelince: "Arablar, birbirlerine
denktirler. Kabile kabileye, oymak oymağa, adam adama. Ancak, dokumacı
ve kan alıcılar müstesna" Bu hadis asılsız, yalan ve batıldır. İbni Ebi
Hatim: Ben, bu hadisi babamdan sordum o, bunun münker olduğunu söyledi.
İbni Abdil Berr: “Bu hadis; mevzu ve münkerdir” der. Bezzar' ın Muaz
hadisinden tahriç ettiği: "Arabların bir kısmı bir kısmına denktir.
Azatlı köleler de birbirine denktirler" hadisinin isnadı zayıftır.
Berire' nin hadisine gelince; Nebi (s.a.v.)’in Berire' ye söylediği: "Sen
azad edildiğin zaman, senin nikâhın da azad edilmiş olur. İstediğin
seçeneği yap" mealindeki hadis denkliğe delalet etmez. Çünkü onun
kocası köle idi. Bir köle ile evli bulunan cariye azat edilerek
hürriyetine kavuştuğu zaman, köle olan kocasının zimmetinde kalmakla,
köle ile olan nikâhını feshetmek arasında muhayyer bırakılır. Bu hadis
de denkliğe delalet etmemektedir. Kasım' ın, Aişe' den rivayetine göre:
"Berire' nin kocası bir köle idi. Berire, onun nikâhı altında idi; azad
edilince Rasulullah (s.a.v.) ona: "Seçme hakkına sahipsin. İstersen bu
kölenin nikâhı altında kalırsın, istersen ondan ayrılabilirsin."
buyurmuştur. Müslim' deki rivayete göre; Urve' nin Aişe' den rivayet
ettiği hadis ise şöyledir: "Berire azat edilmişti. Kocası ise halen
köle idi. Allah Rasülü Berire' yi muhayyer bıraktı. Eğer kocası hür
olmuş olsaydı onu, muhayyer bırakmazdı." "Ancak birbirine denk olanları
evlendiriniz; o kadınları ancak velilerinin izinleriyle evlendiriniz"
mealindeki hadis, aslı olmayan, zayıf bir sözden ibarettir.
Böylece, denkliğe delalet eden harhangi bir nassın söz konusu olmadığı
meydana çıktığı gibi; denkliğin varlığını kabul edenlerin kullandıkları
delillerin batıl olduğu veya bu hususa istidlal yönü bulunmadığı açıkça
görülmektedir. Denkliği şart olarak kabul etmek, Rasulullah
(s.a.v.)' in: “Takvanın dışında, Arabın aceme, herhangi bir üstünlüğü
yoktur" mealindeki hadisiyle çatıştığı gibi, Kur' an' ın kat' i nassıyla
da çatışmaktadır. Nitekim Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
"Allah' ın katında en keremli olanınız takvaca en ileri olanlarınızdır."
Din ihtilafı ise denklikle ilgili bir konu değildir. Bu konu;
Müslümanların, Müslüman olmayanlarla evlenip evlenmemeleri konusudur ki
bu, başka bir konudur. Allah (c.c.), Müslüman bir erkeğin, ehli
kitaptan bir Yahudi veya bir Hıristiyan ile evlenebileceğine cevaz
vermiştir. Zira, Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
"Bugün size temiz olanlar helal kılındı. Kitap verilenlerin yemekleri
sizin için helal, sizin yemeğiniz de onlara helaldir. Mü’minlerden hür
ve iffetli kadınlar ve sizden önce kitap verilenlerin hür ve iffetli
kadınları zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın ve mehirlerini
verdiğiniz takdirde size helaldir." Kendilerine kitap verilen iffetli
kadınların, ücretleri olan mehirlerinin verilmesi koşulu ile
Müslümanlara helal olduğunu ayet açıkça ortaya koymaktadır. Ayet
gereğince müslüman bir erkek, kitap ehli bir kadınla evlenebilir. Çünkü
ayete göre kitap ehlinden iffetli kadınlarla evlenmek, Müslüman
erkeklere helaldir. Müslüman bir kadının, ehli kitabtan bir erkekle
evlenmesi ise şer' an haramdır; mutlak olarak caiz değildir. Böyle bir
şey vuku bulursa, bu nikâh batıl olduğu için gerçekleşmiş olmaz.
Müslüman bir kadının ehli kitaptan bir erkekle evlenmesinin haram
olduğu Kur' an' ın sarahatı ile sabittir. Nitekim Allah (c.c.) şöyle
buyurmaktadır:
"Ey iman edenler! Mü’min kadınlar size muhacir olarak gelirlerse,
onları imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer
onları mü’mine olarak görürseniz, onları kafirlerle geri döndürmeyin.
Onlar, kafirlere helal olmadığı gibi, onlar da o kadınlara helal
olmazlar." Bu ayet yalnızca tek bir manayı ihtiva eder, bu da; Müslüman
kadının kafire helal olmadığı ve kafirlerin de Müslüman kadınlara helal
olmadıklarıdır. Kocanın kafir oluşu, kafir koca ile Müslüman kadın
arasında nikâhın tahakkuk etmeyeceğini sonuçlandırır. Zira bu husus,
ayetteki şu ifade ile açıkça vurgulanmaktadır:
"Eğer onların mü’min olduklarını bilirseniz, tekrar o kadınları
kafirlere geri göndermeyin. O kadınlar onlara helal olmadığı gibi, o
erkekler de o kadınlara helal olmaz." Hükmün; müşrik olsun, ehli
kitaptan olsun tüm kafirleri kapsamına alması için ayette Allah (c.c.)
müşrik kelimesi yerine "kafirler" tabirini kullanmıştır. Kitap ehlinden
Hıristiyan ve Yahudilerin kafir oldukları ise Kur' an' ın kati nassıyla
sabittir. Nitekim Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur:
"Ne ehli kitabtan olan kafirler ve ne de müşrikler, Rabbinizden size
bir hayırın indirilmesini istemezler." Bu ayette geçen kelimesi tabîz
için değil, beyan içindir. Yine Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
"Allah' ı ve peygamberini inkar ederek kafir olan, iman etme hususunda
Allah ile peygamberi arasında fark gözetip; bir kısmına inanır bir
kısmını inkar ederiz diyarek küfürle iman arasında bir yol tutmak
isteyenler, işte onlar gerçekten kafir olanlardır. Kafirlere ağır bir
azap hazırlamışızdır." Kitap ehli, Muhammed (s.a.v.)' in risaletine
inanmadıkları için kafirdirler. Cenab-ı Allah (c.c.) bu hususta
muhtelif ayetlerde şöyle buyurmaktadır:
"Allah, Meryem oğlu Mesih' dir diyenler kafir olmuşlardır."
"Şüphesiz, Allah üçün üçüncüsüdür diyenler kafir olmuşlardır."
"Kitap ehlinden kafir olanlarla müşrikler." Buradaki edatı tabîz için değil, beyan içindir.
"Şüphesiz ehli kitabtan kafir olanlar ile müşrikler." Yine burada ki edatı da tabîz değil beyan içindir.
uydurulmuş hadislerden başka herhangi bir delil yoktur. Zira bu düşünce
Kur' an-ı Kerim' e ve sahih hadislere ters düşmektedir. Müslüman her
kadın, herhangi bir Müslüman erkeğe denk olduğu gibi, her Müslüman
erkek de herhangi Müslüman bir kadına denktir. Mal ve nesebteki
farklılıkların herhangi bir değeri yoktur. Bir çöpçünün oğlu, emirü' l
mü’mininin kızına denk olduğu gibi, berberin kızı da emirü' l mü’mininin
oğluna denktir. Böylece Müslümanlar, birbirine denktirler. Cenabı Allah
şöyle buyurmaktadır:
"Allah katında en keremli olanınız Allah' dan en fazla korkanınızdır."
Nebi (s.a.v.) halasının kızı ve aynı zamanda da Kureyş' in ileri
gelenlerinden olan Zeyneb binti Cahşı azadlı kölesi Zeyd b. Harise ile
evlendirmiştir. Abdullah b. Büreyde, babasından rivayet ettiğine göre:
"Genç bir kız Rasulullah (s.a.v.)' e geldi ve şöyle dedi: Ya Rasulullah!
Babam, kendi itibarını yükseltmek için, beni kardeşinin oğlu ile
evlendirdi. Bunun üzerine Allah Rasülü evlenme işini kıza bıraktı.
Ardından kız şöyle dedi: Ben, babamın teklifini yerine getirdim. Fakat
ben, (bu meselede) babaların kızlarını (zorlama) hakları olmadıklarını
kadınlara öğretmek istedim." Bu hadis, kızının rızası olmadan babasının
onu evlendirdiğini göstermektedir. Fakat kızın bu evliliğe rızası
yoktur. Ancak kızın bu hoşnutsuzluğu evlendiği kimseyi kendisine denk
görmemesinden kaynaklanmamaktaydı. Ebu Hatem El-Müzenni' den rivayet
edildiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Size, ahlak ve dininden hoşlandığınız biri gelirse onu evlendiriniz.
Eğer evlendirmezseniz yeryüzünde fitne ve büyük bir fesad olur. Dediler
ki: Ey Allah' ın Rasulü, onun herhangi bir kusuru olsa da mı? denilince;
Dini ve ahlakı sizi memnun eden birisi gelirse (kız isterse) onu
nikahlayınız, sözünü üç kere tekrarladı." Tirmizi bu hadisi Ebu
Hureyre' den şu lafızla rivayet etmektedir:
"Dini ve ahlakı sizi memnun eden birisi kız istemek üzere size gelirse
onu evlendirin. Böyle yapmazsanız yeryüzünde fitne ve büyük bir fesat
olur." Aynı hadis bir başka yoldan da rivayet edilmiştir. Ebu
Hureyre' den rivayet edildiğine göre;
"Ebu Hind Rasulullah (s.a.v.)' in bıngıldak kısmından kan almıştı. Nebi
(s.a.v.): Ey Beni Beyada, Ebu Hind' i evlendirin ve onunla evlenin,
buyurdu." Hanzala b. Ebu Süfyan el-Cumeyhi annesinden şunu rivayet
eder: Dedi ki: "Ben, Abdurrahman b. Avf' ın kız kardeşinin Bilal' e
nikâhlı olduğunu gördüm."
İşte bütün bu deliller, eşler arasında denkliğin muteber ve değerli bir
şey olmadığına açıkça delalet ederler. Herhangi bir kadın, herhangi bir
erkeğin kocalığına razı olursa onunla, kendi rızasıyla evlenir. Aynı
şekilde, herhangi bir erkek de bir kadını eş olarak seçer ve onun
rızasıyla onunla evlenebilir, aralarında denkliğin bulunup
bulunmamasına bakılmaz. Ancak İbni Ömer' in Nebi (s.a.v.)' den rivayet
ettiği iddia edilen şu hadise gelince: "Arablar, birbirlerine
denktirler. Kabile kabileye, oymak oymağa, adam adama. Ancak, dokumacı
ve kan alıcılar müstesna" Bu hadis asılsız, yalan ve batıldır. İbni Ebi
Hatim: Ben, bu hadisi babamdan sordum o, bunun münker olduğunu söyledi.
İbni Abdil Berr: “Bu hadis; mevzu ve münkerdir” der. Bezzar' ın Muaz
hadisinden tahriç ettiği: "Arabların bir kısmı bir kısmına denktir.
Azatlı köleler de birbirine denktirler" hadisinin isnadı zayıftır.
Berire' nin hadisine gelince; Nebi (s.a.v.)’in Berire' ye söylediği: "Sen
azad edildiğin zaman, senin nikâhın da azad edilmiş olur. İstediğin
seçeneği yap" mealindeki hadis denkliğe delalet etmez. Çünkü onun
kocası köle idi. Bir köle ile evli bulunan cariye azat edilerek
hürriyetine kavuştuğu zaman, köle olan kocasının zimmetinde kalmakla,
köle ile olan nikâhını feshetmek arasında muhayyer bırakılır. Bu hadis
de denkliğe delalet etmemektedir. Kasım' ın, Aişe' den rivayetine göre:
"Berire' nin kocası bir köle idi. Berire, onun nikâhı altında idi; azad
edilince Rasulullah (s.a.v.) ona: "Seçme hakkına sahipsin. İstersen bu
kölenin nikâhı altında kalırsın, istersen ondan ayrılabilirsin."
buyurmuştur. Müslim' deki rivayete göre; Urve' nin Aişe' den rivayet
ettiği hadis ise şöyledir: "Berire azat edilmişti. Kocası ise halen
köle idi. Allah Rasülü Berire' yi muhayyer bıraktı. Eğer kocası hür
olmuş olsaydı onu, muhayyer bırakmazdı." "Ancak birbirine denk olanları
evlendiriniz; o kadınları ancak velilerinin izinleriyle evlendiriniz"
mealindeki hadis, aslı olmayan, zayıf bir sözden ibarettir.
Böylece, denkliğe delalet eden harhangi bir nassın söz konusu olmadığı
meydana çıktığı gibi; denkliğin varlığını kabul edenlerin kullandıkları
delillerin batıl olduğu veya bu hususa istidlal yönü bulunmadığı açıkça
görülmektedir. Denkliği şart olarak kabul etmek, Rasulullah
(s.a.v.)' in: “Takvanın dışında, Arabın aceme, herhangi bir üstünlüğü
yoktur" mealindeki hadisiyle çatıştığı gibi, Kur' an' ın kat' i nassıyla
da çatışmaktadır. Nitekim Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
"Allah' ın katında en keremli olanınız takvaca en ileri olanlarınızdır."
Din ihtilafı ise denklikle ilgili bir konu değildir. Bu konu;
Müslümanların, Müslüman olmayanlarla evlenip evlenmemeleri konusudur ki
bu, başka bir konudur. Allah (c.c.), Müslüman bir erkeğin, ehli
kitaptan bir Yahudi veya bir Hıristiyan ile evlenebileceğine cevaz
vermiştir. Zira, Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
"Bugün size temiz olanlar helal kılındı. Kitap verilenlerin yemekleri
sizin için helal, sizin yemeğiniz de onlara helaldir. Mü’minlerden hür
ve iffetli kadınlar ve sizden önce kitap verilenlerin hür ve iffetli
kadınları zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın ve mehirlerini
verdiğiniz takdirde size helaldir." Kendilerine kitap verilen iffetli
kadınların, ücretleri olan mehirlerinin verilmesi koşulu ile
Müslümanlara helal olduğunu ayet açıkça ortaya koymaktadır. Ayet
gereğince müslüman bir erkek, kitap ehli bir kadınla evlenebilir. Çünkü
ayete göre kitap ehlinden iffetli kadınlarla evlenmek, Müslüman
erkeklere helaldir. Müslüman bir kadının, ehli kitabtan bir erkekle
evlenmesi ise şer' an haramdır; mutlak olarak caiz değildir. Böyle bir
şey vuku bulursa, bu nikâh batıl olduğu için gerçekleşmiş olmaz.
Müslüman bir kadının ehli kitaptan bir erkekle evlenmesinin haram
olduğu Kur' an' ın sarahatı ile sabittir. Nitekim Allah (c.c.) şöyle
buyurmaktadır:
"Ey iman edenler! Mü’min kadınlar size muhacir olarak gelirlerse,
onları imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer
onları mü’mine olarak görürseniz, onları kafirlerle geri döndürmeyin.
Onlar, kafirlere helal olmadığı gibi, onlar da o kadınlara helal
olmazlar." Bu ayet yalnızca tek bir manayı ihtiva eder, bu da; Müslüman
kadının kafire helal olmadığı ve kafirlerin de Müslüman kadınlara helal
olmadıklarıdır. Kocanın kafir oluşu, kafir koca ile Müslüman kadın
arasında nikâhın tahakkuk etmeyeceğini sonuçlandırır. Zira bu husus,
ayetteki şu ifade ile açıkça vurgulanmaktadır:
"Eğer onların mü’min olduklarını bilirseniz, tekrar o kadınları
kafirlere geri göndermeyin. O kadınlar onlara helal olmadığı gibi, o
erkekler de o kadınlara helal olmaz." Hükmün; müşrik olsun, ehli
kitaptan olsun tüm kafirleri kapsamına alması için ayette Allah (c.c.)
müşrik kelimesi yerine "kafirler" tabirini kullanmıştır. Kitap ehlinden
Hıristiyan ve Yahudilerin kafir oldukları ise Kur' an' ın kati nassıyla
sabittir. Nitekim Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur:
"Ne ehli kitabtan olan kafirler ve ne de müşrikler, Rabbinizden size
bir hayırın indirilmesini istemezler." Bu ayette geçen kelimesi tabîz
için değil, beyan içindir. Yine Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:
"Allah' ı ve peygamberini inkar ederek kafir olan, iman etme hususunda
Allah ile peygamberi arasında fark gözetip; bir kısmına inanır bir
kısmını inkar ederiz diyarek küfürle iman arasında bir yol tutmak
isteyenler, işte onlar gerçekten kafir olanlardır. Kafirlere ağır bir
azap hazırlamışızdır." Kitap ehli, Muhammed (s.a.v.)' in risaletine
inanmadıkları için kafirdirler. Cenab-ı Allah (c.c.) bu hususta
muhtelif ayetlerde şöyle buyurmaktadır:
"Allah, Meryem oğlu Mesih' dir diyenler kafir olmuşlardır."
"Şüphesiz, Allah üçün üçüncüsüdür diyenler kafir olmuşlardır."
"Kitap ehlinden kafir olanlarla müşrikler." Buradaki edatı tabîz için değil, beyan içindir.
"Şüphesiz ehli kitabtan kafir olanlar ile müşrikler." Yine burada ki edatı da tabîz değil beyan içindir.
hacettepe- süper moderatör
- Mesaj Sayısı : 131
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ptsi Haz. 16, 2008 9:29 am tarafından hacettepe
» Corel'de İnternetten Ücretsiz Hazır Clipart'lar
Ptsi Haz. 16, 2008 9:23 am tarafından hacettepe
» çalınan göz yaşları....
Perş. Haz. 12, 2008 7:40 pm tarafından ibrahim63
» çatlak bir testi...
Perş. Haz. 12, 2008 7:38 pm tarafından ibrahim63
» ipin hesabı....
Perş. Haz. 12, 2008 7:37 pm tarafından ibrahim63
» affın erdemi....
Perş. Haz. 12, 2008 7:36 pm tarafından ibrahim63
» Photoshop Programlari / Paint Shop Pro V11.20
Perş. Haz. 12, 2008 6:53 pm tarafından hacettepe
» Photoshop Programlari / slayt programı
Perş. Haz. 12, 2008 6:52 pm tarafından hacettepe
» face on body bu programı kaçırmayın
Perş. Haz. 12, 2008 6:50 pm tarafından hacettepe